Turkce
Covidli, Maskeli, Olaylı Günler
Takip edenler artık biliyor: Almanya'nın küçük sayılabilecek bir şehrinde araştırmalarımı sürdürüyorum. Fakat burada olmam, dünyada neler olup bittiğinden habersiz olmam anlamına gelmiyor. İnternet sayesinde olan bitenleri takip ediyorum. Bu durum gereğinden fazla stres yaratabiliyor. Çünkü dünya esaslı bir değişim döneminden geçiyor. İnsanın üretim yeteneği, insanın düşünme biçiminin değişim hızından daha hızlı gelişiyor. Bu yüzden insan, kendi yarattığı sistem değiştiriciler ile yine kendi üretimi olan mevcut sistem arasındaki çatışmalarda hangi tarafı seçeceğini bilemiyor. Amerika'da olan bitenlere bakın. Siyaset, gücün kontrolü aracı haline geldiğinde gerçekle ilişkisi kopuyor. Siyaset, ne zaman ki insanların sorunlarını çözme aracı haline gelir, o zaman işimize yarar. Ekonomi ile demokrasi arasındaki ilişkileri araştıranlara güel bir çıkış noktasıdır bu.
Jena'da hasta sayıları bir gün artıyor, diğer gün azalıyor. Herkes gibi biz de eşimle dikkatli hareket ediyoruz. Şimdilik haftada 2 veya 3 gün süpermarkete gitmek dışında pek evden çıkmıyorum. Süpermarkette maske üstüne maske takarak alışverişimi yapıyorum. Almanya'da ofise gitmeme tavsiyesi 30 Ocak tarihine kadar uzatıldı. Her ne kadar bağışıklığım oldukça iyi durumda olsa da, hiç riske girmek istemiyorum. Evdeki çalışma ortamım şimdilik yeterli geliyor.
Bugün akşam sessizliğe dayanamayıp Doğan Canku ve Birsen Tezer müzikleri açtık :) Canku'nun parçaları tam kovidli maskeli günlere göre sanki. Dünya nereye doğru gideceğini bilemezken; toplumların düşünsel yetenekleri, toplumları ileri taşıdığını iddia eden buluşçuların, araştırmacıların ve yöneticilerin üretimlerini içselleştirmeye yetmezken; eski düşünceler tutunacak dal bulamazken; yeni düşünceler kapsayıcı olmaktan gittikçe uzaklaşıp profesyonel kalıplar haline gelirken; Canku zor durumlarda bize umut veren müzikler gönderiyor.
Bu maskeli günler 2021 yılını da kapsayacak gibi. 2022'nin bir kısmı da yine maskeli geçer diye tahmin ediyorum. Asıl değişim 2040'a kadar düşünsel alanda yaşanan zorluklardan kaynaklanacak. Sabit bir yaşam isteyenler kendilerini yollarda bulurken, herkesten çok değişim isteyenler yavaşlamaları gerektiğini anlayacak. Herkes mutluluğun tek başına yaşanamadığını anlayana kadar bu değişim devam edecek. Tüm bu zaman diliminde dünya kaynaklarının aşırı kullanımı artarak devam edecek. İklim kırılması diyebileceğimiz tarihi tam olarak bilmek imkansız ama o da bu zaman diliminde gerçekleşecek. Bu hızlı iklimsel değişimin 2024-2026 yıllarından birinde gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Kendinden başka kimseyi umursamayan insanlar henüz düşünsel problemlerini çözmeden iklim kırılmasına yakalanınca, akıllarını başlarına alacaklar mı? Hep birlikte yaşayıp göreceğiz.