Turkce
2020 11 24
Çalışma tempom ve biraz akademik bilgi
Çalışma tempom ve biraz akademik bilgi
İstanbul'daki çalışma tempom burada çok değişmedi. Sadece programıma yetişemediğimde dert etmiyorum sanırım. Çünkü zamanımı kendim ayarlayabiliyorum.
Peki ne yapıyorum çalışma olarak? Bugün biraz akademik çalışmalarımdan bahsetmek istiyorum.
Projemin amacı Almanya'daki yenilenebilir enerji sektöründe yapılan inovasyonların sürdürülebilirliğe etkisini ölçebilmek! Bu biraz karışık ve anlaşılmaz görünebilir. Anlaşılsa bile nasıl yapılacağını tahmin etmek güç.
Türkiye'de tezimin konusunu düşünürken daha önce okuduklarımdan ve öğrendiklerimden yararlanarak bir yöntem geliştirmeye karar vermiştim. Yöntemimin ekolojik iktisat yöntemlerine olan benzerliğini keşfettikten sonra, ekolojik iktisatın her zaman ilgimi çekmiş olan kalkınma sorunu ile ilişkisini araştırmıştım. Böylece tezimin başlığı Ekolojik İktisatta Kalkınma Sorunu adını almıştı. Tezimde, dünyadaki ekolojik iktisatçıların görüşlerini kalkınma sorunu açısından incelemeye, karşılaştırmaya ve eleştirmeye özen göstermiştim. Böylece ekolojik iktisadın ve kalkınma iktisadının kesişme noktaları ortaya çıkacaktı. Bu sırada kalkınma iktisadı okullarının çevresel problemler karşısındaki çözüm önerilerini soyut olarak nasıl ele aldıklarını da açıklayacaktım.
Tez, bu saydıklarımı mükemmel olmasa da belli bir seviyede başardı. Bu araştırmaları yaparken, otomatik olarak elimde kullanabileceğim bir metod gelişmeye başladı. Aslında bu metod ekolojik iktisadın genel bakış açısına çok uygundu.Neydi bunlar?
Ekolojik iktisatta, olgular arasında kesin sınırlar olduğu düşünülmez ve bütünsel bir inceleme yapmaya özen gösterilir. Her bir varlık, diğer bir varlıkla bağlantı halindedir ve bir bütünü oluştururlar. Hatta bu bütün, tek tek parçaların toplamından daha farklı bir varlıktır. Varlıklar bu karmaşık çevrelerine göre evrim geçirir. Öyleyse bir olguyu incelerken, diğer olgularla ilişkisini de analiz etmek gerekir. Benim metodum da kalkınma konusunu incelerken, kalkınmanın sadece ekonomik değil aynı zamanda hukuksal, tarihsel, sosyolojik ve teknikyönlerinin olduğunu dikkate alıyor.
İşte bu tip bir metodu uygularken, incelediğiniz konuda genellikle bir tek odak noktası olmaz. Bir tek probleme odaklanıp onu çözmeye çalışmak pek gerekmez. Bu tip bir araştırma genellikle descriptive'dir, yani betimseldir.
Tezimin hem teorik kısmında hem de incelememi yaptığım enerji sekrötü kısmında metodumun açıklama gücünü zorlayan bir konu vardı: Teknolojik gelişmeler, çevresel kirlenmeyi azaltabilir mi? Teorik ve tecrübesel olarak teknolojik gelişmelerin çevresel yıkımı artırdığı biliniyor. Fakat bu konu literatürde o kadar fazla tartışılıyor ki, ekolojik iktisatçıları bile yeşil büyümeciler (green growth supporters) ve küçülmeciler (degrowth supporters) olarak iki ana kampa ayırıyor.
Tam da bu noktada, yenilenebilir enerjiye büyük yatırımlar ve teşvikler yapan Almanya'da bu konuyu incelemeye karar verdim. Eğer Almanya'daki inovasyon politikalarının çevresel etkisi belli bir düzeyin altındaysa, teknolojinin çevresel faydalarını sayfalarca yazmaya gerek kalmayacak.
Belli bir düzeyin ne olduğu sorusu kafa kurcalayıcı olduğunu biliyorum. O yüzden sistem dinamikleri ile farklı politika seçeneklerinin farklı sonuçlarını görebileceğim bir simülasyon modeli hazırlayarak çalışmamı yapmaya karar verdim. İşe yarayan inovasyon politikalarını sonuna kadar uygularsak elde edebileceğimiz maksimum çevresel kirlilik azaltımı nedir?
Tabi çevresel kirlilik azaltımı olarak aciliyeti en yüksek olan karbondioksit azaltımını dikkate alacağım. Bu, modelin bir kısıtı olacak. Ama inovasyonların odağı karbon salımı azaltımı iken karbon salımı azaltımı bile yeterli düzeyde değilse, politikaların sorgulanması gerekiyor demektir.