20201102t - Armagan's Postdoc Blog

Language
Sprache
Dil
Go to content




You can send me messages by using the contact form below.
Turkce
2020 11 02


Almanya'da ilk gıda alışverişimi Berlin'de yaptım.
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Berlin Tegel Havalimanı'na uçtuk. Biz indiğimizde tarih 16.10.2020 idi. Yani, havalianının tamamen kapanmasından 3 hafta önce. Tegel, Berlin'de yıllardır bitirilemeyen yeni havalimanı bitirildiği için artık kullanılmayacak. Oysa biz bu havalimanını çok sevmiştik.
Uçaktan iner inmez Booking.com'dan ayırttığım taksimiz geldi. Şoför bir Türk idi. Havalimanından otobüs garına kadar bizi getirdi. Fakat otobüs seferinin başlamasına 4 saat kala otogara gelmiştik ve otogar yenileniyordu. Bu yenilenme sebebiyle etrafta oturup bekleyecek hiçbir yer yoktu. Ayrıca hava rüzgârlı ve soğuk karşılamıştı bizi.
Otogarın bitişiğindeki otele gidip lobilerinde biraz oturmak için izin istedim. 2 saat oturabileceğimi söylediler. Derya'yı lobide bırakıp, daha önceden planladığım gibi, en yakındaki Aldi'ye gitmek üzere yola çıktım.
Aldi, bir alışeriş zinciri. Daha çok, gıda satıyor. Ayrıca Almanya'daki en ucuz cep telefonu hattı satıcısı. Bir de otogara yakın olunca, ilk gıda alışverişimi nereden yapacağım belli oldu.
Corona salgını sebebiyle Aldi'ye girerken sırada beklemem gerekti. Çünkü belli sayıda müşterinin aynı anda içerde olmasına izin veriliyordu. Şu an yaşamakta olduğumuz Jena kentinde böyle bir uygulamaya henüz rastlamadım. Ancak, önümüzdeki haftalarda buna benzer uygulamalara geçilebilir, salgın hava soğudukça artıyor. Çünkü insanların bağışıklıkları düşüyor. Çünkü iyi beslenmiyor veya beslenemiyorlar. Her yerde paketli ürün var...
Evet Almanya'daki ürünlerin çoğu paketli, yani içine ürünün bozulmasını engelleyen koruyucu maddeler eklenmiş. Sağlığıma dokunacağını düşünerek genellikle bu ürünleri tüketmiyorum. Çikolata gibi bazı istisnalar var elbette. Hele ki Almanya'ya geldiysem, ilk bir ayım istediğim çikolatayı yiyerek geçmeli diye düşünüyorum. Ve ilk 20 günde bunu uyguladığımı söyleyebilirim :)
Almanya'da çikolataların çoğu mükemmele yakın. Çeşitli fiyat seviyelerinde birbirinden farklı çikolataları denedim. Orta-düşük fiyata sahip Schwarzen Herren bitter çikolatası favorim. Mükemmel bir şeker-kakao-aroma uyumu yakalamışlar. Schwarzen Herren, Siyah Adamlar demek. Bu yazının hemen altında "Pour Meisseurs" yazıyor. Bu yazı Fransızca "Beyler İçin" diye çevrilebilir. Ben çikolatanın ismini hemen buldum: Beyefendi Çikolatası.
Bugün alışverişe gittiğimde çikolata stoğumuz bittiği için, bulduğum en ucuz çikolatayı aldım. Adı Schoko&Keks. İçinde kekimsi bir kat ve biraz krema katı var. Daha çok sütlü çikolatadan oluşuyor. Çooook başarılı... Kilosu 5,5 Euro olan bu çikolatayı 300 gr'lık kutularda satıyorlar. İçinden 5'e bölünebilen 9 ayrı paket çıkıyor. Efsane.
Gelelim sağlıklı gıdalara. Etlerin kaliteleri fiyatlarına göre çok yüksek. Kilosu 5 Euro ile 20 Euro arasında değişen et fiyatları var. Ama 5 Euroluk et bile standart üstü kaliteye sahip. Raflarda domuz ve dana eti kolaylıkla bulunabiliyor. Bazı paketlerde domuz-dana karışık kıyma gibi karma etler bulunabiliyor. Domuz eti daha ucuz olduğu için bu tarz paketlemeler yaptıklarını düşünüyorum.
Jena'da çok çeşitli meyve bulmak mümkün, ancak en uygun fiyatlılar muz ve elma. Muzu genelde kilosu 2 eurodan bulabiliyorsunuz. Bazen kilosu 1 euro'ya satılan markalar geliyor, ben onları tercih ediyorum. Gayet de kaliteli.
Elma da genelde kilosu 1,5 ile 2,5 euro arasında satılıyor. Büyük miktarda ama kilosu daha uyguna gelen fileler içinde almak daha akıllıca.
Sebze çeşit ve fiyatları Türkiye'ye göre biraz sınıfta kalıyor. Fakat kalite olarak kesinlikle çok daha üstünler. Yani 2 EURO verip bir kilo sebze aldığınızda, 10 TRY ödeyip Türkiye'de iki kilo sebze almanızdan daha fazla vitamin ve mineral içeriğine ulaşıyorsunuz diyebilirim. Bunu nerden anlıyorum? Şurdan: Doygunluk, dinçlik ve enerji olarak çok iyiyiz. Henüz iki hafta oldu ama aradaki fark bariz. Tabi bunda Jena'nın havasının temiz olması ve şu an konakladığımız misafirhanenin ormanın yakınında yer alması da etkili. Ama asıl etken tartışmasız şekilde gıdalardır. Sebze ve meyvelerde kullanılan ilaç miktarı da kontrol edildiğinden, kesinlikle fiyat/performans oranı daha avantajlı bir alışveriş yapmış oluyorsunuz.
Jena'daki zincir marketler pek bakliyat satmıyor. Tahıl olarak pirinç ve makarna gibi şeyler bulabilirsiniz. Veya bakliyat olarak küçük paketlerde ve kilosu 4 EURO'nun üstünde mercimek alınabilir. Bakliyatı, Arap satıcıların işlettiği iki adet küçük markette bulmak mümkün. Fiyat olarak zincirlere göre daha uygunlar. Çeşitli sebzeler de satıyorlar. Kolonya da buldum bu marketlerde. "Ich bin glücklich."
Kolonya, Almanya'da Köllnische Wasser olarak biliniyor ve daha küçük hediyelik şişelerde satılıyor. Kelime kökeni olarak Köln kentinden esinlenilerek isimlendirilen kolonya, bizdeki geleneksel tüketimine burada sahip değil. Hatta bahsettiğim Alman arkadaşlar kolonyayı pek bilmiyorlar. Yani diyebiliriz ki, yüzyıllar önce güzel inovasyon yapmışız bu kolonya hususunda, ama yayamamışız :)

Written by Armagan Canan @2020-2021
Jena, Germany
armagancnn@gmail.com
Back to content